“Yüzmeyi düzgün biliyorum” diyenler denizde daha çok boğuluyor

İstanbul Boğazı ile Karadeniz kıyılarında tesirli akıntılar nedeniyle her yıl onlarca kişi hayatını kaybederken, “yüzmeyi yeterli bildiğini” düşünüp kıyıdan çok açılanların boğulanlar ortasında başı çektiği bildirildi.

Acil Tıp ve Afet Çalışanları Derneği Lideri Dr. Temel Kılınçlı, AA muhabirine, sıcak havalarla birlikte insanların serinlemek için yüzmeyi tercih ettiğini, boğulma olaylarının ise bu aylarda artış gösterdiğini söyledi.

Vakaların denizlerin yanı sıra göl, baraj, ırmaklarda yaşandığına dikkati çeken Kılınçlı, boğulma olaylarında birinci yardımın değerini vurguladı.

Kılınçlı, kişinin boğulma sebeplerini sıralayarak, “Tıbbi açıdan bakacak olursak, bacağına kramp girmiş olabilir ve yüzme yetisini süreksiz olarak kaybedip boğulabilir. Kişi tam suyun ortasındayken kalbi durmuş olabilir. Kalp krizi geçirmiş olabilir ve buna bağlı olarak boğulmuş olabilir. Kan şekeri düşmüş olabilir, hipoglisemi koması geçirip boğulmuş olabilir. yahut epilepsi hastasıysa tam o esnada epileptik atak yani sara nöbeti geçirmiştir ve tekrar boğulabilir. Her boğulma hadisesi araştırılmalı ve altta yatan neden ortaya çıkarılmalıdır.” diye konuştu.

Boğulan birini kurtarmak için direkt temasın tehlikeli olabileceğine dikkati çeken Kılınçlı, şöyle devam etti:

“Kişi can havliyle size sarılırsa sizi de kendiyle birlikte suyun tabanına çekerek boğabilir. Bu türlü olunca şahsa, yabancı bir cisim, can simidi, sopa, ip olabilir, uzatmak ve kişinin ona tutunmasını sağlayarak kıyıya çekmek gerekiyor. Bireye geriden yaklaşalım. Uzun saçlıysa saçlarından, üzerinde varsa elbisesinden tutarak kıyıya gerçek sürüklemek gerekir. Şayet yalnızca mayosu varsa, bireye geriden yaklaşarak ellerimizle vurarak kıyıya yanlışsız itmek yahut koltuk altlarından girerek kıyıya yanlışsız sürüklemek gerekiyor.”

Kılınçlı, boğulma hadiselerinin en çok rip akıntıları, ani derinleşen denizler, bataklık göletler ve dalgalı Karadeniz kıyılarında görüldüğünü anlattı.

Boğulan kişi kıyıya çıkarıldıktan sonra sırtüstü yatırılıp, karnına baskı yapılmaması gerektiğini vurgulayan Kılınçlı, “Veya yüzüstü yatırılıp sırtına bası yapılmaz. Bu, eski sinemalarda görülen lakin hakikat bilinen yanlışlardandır. Katiyetle bu türlü bir müdahale yapılmaz. Kişinin şuuru yerindeyse, koma durumu dediğimiz yan konuma çevrilir ve ağız yolundaki suyun dışarıya akması sağlanır. Kişinin şuuru yerinde değilse, teneffüsü da yoksa kalp masajı ve yapay teneffüse başlanır. Doğal ki bu sırada 112 aranmalıdır. Temel ömür takviyesi olarak kalp-akciğer canlandırması yapılmalıdır.” tabirlerini kullandı.

Kılınçlı, değerlendirmelerinin akabinde boğulan şahsa nasıl müdahale edilmesi gerektiğini AA’ya uygulamalı da anlattı.

“Akıntıya yüzme bilenler hatta olimpik yüzücüler bile karşı koyamaz”

İstanbul Gençlik ve Spor Vilayet Müdürlüğünde yüzme antrenörü Bilge Abay, sıcak havalarda serinlemek için denize girenlerin, rip akıntısının olduğu yerlerden uzak durmasının hayati ehemmiyet taşıdığını lisana getirdi.

Abay, bunun, açıktaki dalgaların suyun altından geri dönme hareketi olduğunu belirterek, “Bireyler rip akıntısına kapıldığı vakit mutlaka akıntıya karşı yüzmemelidir. Çoklukla kıyıya paralel yüzmeyi tercih etmeleri gerekmektedir. Açığa gerçek yüzdükleri vakit daha fazla açığa sarfiyatlar ve boğulma tehlikesi yaşayabilirler. Bu akıntıya yüzme bilenler hatta olimpik yüzücüler bile karşı koyamaz.” dedi.

Rip akıntısıyla karşılaşıldığında bilhassa sakin kalınması gerektiğine işaret eden Abay, şu sözleri kullandı:

“Akıntı 2-3 dakika sonra yavaşlayacaktır. Bu akıntının bulunduğu yerde denizin rengi farklıdır. Zira dalga aşağıdan süratle döner, su öteki yerlere nazaran daha topraklı olur. Orayı gördüğünüz vakit girmemelisiniz. Burada su biraz daha dingindir zira dalga aşağıdan süratli formda döner. Halk ortasında ‘Ayağımın altından toprak kaydı.’ denilen yer, aslında rip akıntısının olduğu bölgedir. Yüzme bilmeyenler denizin açığına yanlışsız gitmezler, çoklukla bel hizasında dururlar. Yüzme bilenler açığa gittiği için daha çok boğulma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar. Bizim boğulma olaylarında en çok gördüğümüz, yüzme bilen şahıslardır.”

Rip akıntısının Karadeniz kıyılarında ağır görüldüğünü, İstanbul Boğazı’nda Kuruçeşme, Arnavutköy, Sarıyer üzere bölgelerde ise akıntının çok güçlü olduğunu anlatan Abay, şunları kaydetti:

“Boğulma sırasında yardım isteyen kişinin serinkanlı davranması hayati değer taşıyor. Bu sırada ellerinizi havaya kaldırırsanız, suyun altına inersiniz ve boğulursunuz. Bunun yerine ellerinizi su hizasında tutun ve yüksek sesle bağırın. Bu halde daha az su yutar, su üzerinde kalırsınız. Etrafınızdaki beşerler sizi fark edip yardım edebilirler. Cankurtaran gelince katiyetle panik anında kişiyi tutmaya çalışacaklar. Katiyetle gelen cankurtarana dokunmamalılar. Gelen kişi bilgili ve eğitimlidir. Onları emniyetli formda kıyıya çıkaracaktır. Ayrıyeten bireylerin cankurtaran bulunan yerlerde yüzmeleri gerekir. Cankurtaran olmayan yerlerde yüzmek tehlikelidir. Bu yüzden boğulma olayları çok artmış durumda.”

About The Author

admin

See author's posts